20 Mayıs 2015 Çarşamba

Aynı evrende farklı dünyaların insanı olmak

Hayat bize görevler sunar ve bir vazife çıkarmamızı bekler. Sivil toplum faaliyetleri, eğitim aile vs gibi sorumluluklarımız olur. Ve her sorumluluk bize bir kimlik sunar ve bir muhatap belirler. Biz ise bir kimlik/karakter oluşturarak sorumluluklarımızın gereğini yapmak ve muhataplarımızla ilişki kurmak için hazırlık yaparız.(yaptığımızı düşünnek istiyorum)
Peki şu soruların cevabı var mı?
  • İşin/sorumluluğun gereklerinden haberimiz var mı?
  • Gereklilikler üzerinden ne durumdayız?
  • Eksiklerimiz neler?
  • Hazırlıklara hangi noktada ağırlık vermeliyiz?
  • Amacımız ne?
  • Muhataplarımızı tanıyor muyuz?
  • Muhataplarımızın seviyesi tespit edildi mi?
  • Muhataplarımızın ihtiyaçlarından haberimiz var mı?
  • Muhataplarımızın dilini konuşuyor muyuz?
  • Amaca giden yolda araçlarımız ne olacak ve hangi hedeflerde hangi aracı kullanacağız?
  • Yol arkadaşınız var mı? Kimler? Size bu konuda ne kadar ve ne süre boyunca yardımcı olacaklar?

Bu sorular önemli çünkü bir çok insan kendisini tanımadıkça amacını belirleyemiyor. Amaçsızca eyleme giriştiğinde stratejik davranamıyor. Savruluyor. Muhataba göre hareket edemediği zaman başarısız oluyor, şevki/hevesi kaçıyor. Diyalog kuramadığı için vazgeçiyor. Anlaşılmadığını düşünüyor. Faydasız olduğunu zannediyor. Doğru araçları ve doğru dili kullanamadığı için yoruluyor, enerji kaybı yaşıyor. Yalnız olduğunda veya yalnız kaldığında ne yapması gerektiğine önceden karar vermiş olması gerekiyor.
İnsanın muhataplarıyla aynı yerde olması aynı işlerde çalışması diyalog halinde bulunması amaca ulaşmak için yeterli değil. Aynı evrende aynı dünyada aynı dili konuşan insanlar anlaşabilirler ancak...

Hiç yorum yok: