Çoğu zaman hayatı anlamlandırmakla ya da anlamlandıramamakla geçer vaktimiz. Yaşadığımız şeyler algılama seviyemizde bir tepkiye yol açar ve bazen şaşkınlık ve bazen korku kimi zaman mutluluk ve birçok zaman da ne tepki vereceğimiz ya bilemeyiz ve ya ne tepki verdiğimizin farkında bile olmayız.
Hayat türlü oyunlarla gelir karşımıza çok önemli kararların eşiğinde olduğumuzun farkına varırız ve bu farkındalık bizde bir telaşa neden olur. İşte böyle anlarda birinin bizim yerimize karar vermesini bekleriz. Alacağımız kararları sorumluluğundan ürkek ve bu korkudan dolayı karar vermekten kaçarız olaylar sürüncemede kalır.
Peki, doğru karar vermenin ve en iyi sonucu alcağımız tercihi yapmanın püf noktaları var mıdır? Elbette vardır. Kısaca açıklamak gerekirse öncelikle olayı ve durumu analiz etmek gerekir ve bu noktada düşüncelerimizi bir kâğıda dökmek en iyisidir.
1- Olayın sebeplerini araştırmalıyız. Bu olaya sebep olan nedir? Olayın meydana gelmesinde ihmallerimiz var mı ya da hangi noktada müdahale etseydik daha iyi olabilirdi?
Çünkü yaşanan olaylar bir sonuçtur ve sebepleri vardır ve elimizdeki sonuç bir başka olayın sebebi olacaktır. Bu durumda sebepleri bilmek bir sonraki adımda yapacağımız eylemlerin planını çıkarmada büyük kolaylık sağlayacaktır.
2- “Olumlu ve ya olumsuz yaşanan olay bana ne kattı ne katacak?” sorusunun cevabını vermektir.
Çünkü her olayın olumlu bir sonucu vardır. Bazen sonuca gitmeyen bir yol bulduğumuzu fark eder ve aynı çıkmaz sokağa girmemek için bu tecrübeden faydalanma şansımız doğar. İnsanoğlu deneme yanılma yoluyla öğrenir birçok şeyi. Bu noktada elimizde ki sonuçlar ders almak için inanılmaz malzemelerdir. Oturup yakınmak veya ağlanmak için inanıyorum ki kimsenin bolca vakti yoktur.
3- Şu anda yapabileceğin en iyi şey nedir?
Bu noktada uygulanabilecek bütün alternatif yollar yazılarak kâğıda aktarılır. Zihnimizde uçuşan düşünceleri çoğu zaman yakalayamayız ve hepsini bir arada değerlendiremeyiz. Bu yüzden kâğıda dökülen en saçma yol bile en mantıklı fikirlerin gelişmesine ortam hazırlayacaktır. Alternatif yolların madde madde yazılması ve her maddenin uygulandığında ne gibi avantajlar ve dezavantajlar getireceği değerlendirilmelidir.
Bütün bu olayları yazdığımızda önce omuzlarımızdaki yükün hafiflediğiniz hissederiz. Çünkü çoğu zaman zihnimiz bizi aldatır. Ufacık bir olayı çok vahim bir durum gibi hissederiz. Yazdığımızda ise çoğu zaman problemin o kadar da büyük olmadığını görürüz.
Yazdık ve içimizdeki o dağ gibi dertleri bir kâğıda döktük. Rahatlamak için inanılmaz bir terapi yaptık. Peki, sonra ne yapacağız?
4- Bu rahatlamadan sonra yazılan şeylerin tamamını iki üç defa, bir kerede okuyun. Bu durumun biraz daha somut çizgilerle zihninize yerleşmesini ve gereksiz ayrıntıların kenara alınmasını sağlar.
5- Daha sonra yazdığınız kâğıdı bir kenara bırakın ve gözlerinizi kapayın baktığınız ve algıladığınız tek şey göz kapaklarınızın karanlığı olsun. İçinizden yirmiye kadar sayın ve yazdığınız kâğıdı hayalen gözünüzün önüne getirin. Bir arkadaşınızın size dertlerini anlatan bir mektup yazdığı ve bir probleminden bahsettiğini düşünün.
Bu durumda ona nasıl yardımcı olabileceğinizi ya da nasıl farklı bir bakış açısı getirebileceğinizi düşünün. Problemler üçüncü şahıslar tarafından düşünüldüğünde daha açıktırlar.
6- Gözlerinizi açın ve elinize bir kırmızı kalem alarak arkadaşınızdan geldiğini düşündüğünüz bu mektubun en önemli ve kilit noktalarını seçin ve işaretleyin. Sonra boş bir kâğıda ona tavsiyelerinizi sıralayın. Bu tavsiyeleri sıralarken olumsuz ifadelere yer vermemeye çalışın.
7- Yazdıklarınızı 2 defa okuyun ve gözleriniz tekrar kapayın. Arkadaşınızın size olan tavsiyelerini düşünün. Çoğu zaman hakkımızda söylenen şeylere yeni bir şekil verme arayışındayızdır. Çünkü başkalarının problemimizi çözmesini çok ta istemeyiz. Çözüm kendimiz tarafından bulunmuş olmalıdır.
8- Yaptığınız çalışmaya kısa bir ara verin veya vaktiniz varsa yazdıklarınızın tamamını bir araya getirin ve kimsenin görmeyeceği bir yere kaldırın. 6 veya 12 saat sonra tekrar okuyun ve problemin nasıl çözüleceğine dair oluşturduğunuz yöntemleri bir plana dökün. Vaktiniz yoksa hemen başlayın. Bu plan dâhilinde kalacağınıza dair kendinize bir söz verin.
Şu anda yaşadığınız problemin %75 ini aşmış durumdasınız. Atacağınız her adım problemin geri kalanını çözecek.
Bu yazıyı bitmez tükenmez dertlerim var diyenler için hazırladım. Kendi uyguladığım ve çok pratik ve uygulanabilir bir terapi…
Kendinize inanın. İçinizde patlamaya hazır o müthiş enerji sizin ateşlemenizi bekliyor.
Kendinizi nasıl düşünüyorsanız o’sunuz. Bir şeyi yapacağınıza inanırsanız emin olun yaparsınız ve bir şeyin olmayacağına inanıyorsanız, inanın olmayacak.
Görüşmek üzere...
EFKAR
Hayat türlü oyunlarla gelir karşımıza çok önemli kararların eşiğinde olduğumuzun farkına varırız ve bu farkındalık bizde bir telaşa neden olur. İşte böyle anlarda birinin bizim yerimize karar vermesini bekleriz. Alacağımız kararları sorumluluğundan ürkek ve bu korkudan dolayı karar vermekten kaçarız olaylar sürüncemede kalır.
Peki, doğru karar vermenin ve en iyi sonucu alcağımız tercihi yapmanın püf noktaları var mıdır? Elbette vardır. Kısaca açıklamak gerekirse öncelikle olayı ve durumu analiz etmek gerekir ve bu noktada düşüncelerimizi bir kâğıda dökmek en iyisidir.
1- Olayın sebeplerini araştırmalıyız. Bu olaya sebep olan nedir? Olayın meydana gelmesinde ihmallerimiz var mı ya da hangi noktada müdahale etseydik daha iyi olabilirdi?
Çünkü yaşanan olaylar bir sonuçtur ve sebepleri vardır ve elimizdeki sonuç bir başka olayın sebebi olacaktır. Bu durumda sebepleri bilmek bir sonraki adımda yapacağımız eylemlerin planını çıkarmada büyük kolaylık sağlayacaktır.
2- “Olumlu ve ya olumsuz yaşanan olay bana ne kattı ne katacak?” sorusunun cevabını vermektir.
Çünkü her olayın olumlu bir sonucu vardır. Bazen sonuca gitmeyen bir yol bulduğumuzu fark eder ve aynı çıkmaz sokağa girmemek için bu tecrübeden faydalanma şansımız doğar. İnsanoğlu deneme yanılma yoluyla öğrenir birçok şeyi. Bu noktada elimizde ki sonuçlar ders almak için inanılmaz malzemelerdir. Oturup yakınmak veya ağlanmak için inanıyorum ki kimsenin bolca vakti yoktur.
3- Şu anda yapabileceğin en iyi şey nedir?
Bu noktada uygulanabilecek bütün alternatif yollar yazılarak kâğıda aktarılır. Zihnimizde uçuşan düşünceleri çoğu zaman yakalayamayız ve hepsini bir arada değerlendiremeyiz. Bu yüzden kâğıda dökülen en saçma yol bile en mantıklı fikirlerin gelişmesine ortam hazırlayacaktır. Alternatif yolların madde madde yazılması ve her maddenin uygulandığında ne gibi avantajlar ve dezavantajlar getireceği değerlendirilmelidir.
Bütün bu olayları yazdığımızda önce omuzlarımızdaki yükün hafiflediğiniz hissederiz. Çünkü çoğu zaman zihnimiz bizi aldatır. Ufacık bir olayı çok vahim bir durum gibi hissederiz. Yazdığımızda ise çoğu zaman problemin o kadar da büyük olmadığını görürüz.
Yazdık ve içimizdeki o dağ gibi dertleri bir kâğıda döktük. Rahatlamak için inanılmaz bir terapi yaptık. Peki, sonra ne yapacağız?
4- Bu rahatlamadan sonra yazılan şeylerin tamamını iki üç defa, bir kerede okuyun. Bu durumun biraz daha somut çizgilerle zihninize yerleşmesini ve gereksiz ayrıntıların kenara alınmasını sağlar.
5- Daha sonra yazdığınız kâğıdı bir kenara bırakın ve gözlerinizi kapayın baktığınız ve algıladığınız tek şey göz kapaklarınızın karanlığı olsun. İçinizden yirmiye kadar sayın ve yazdığınız kâğıdı hayalen gözünüzün önüne getirin. Bir arkadaşınızın size dertlerini anlatan bir mektup yazdığı ve bir probleminden bahsettiğini düşünün.
Bu durumda ona nasıl yardımcı olabileceğinizi ya da nasıl farklı bir bakış açısı getirebileceğinizi düşünün. Problemler üçüncü şahıslar tarafından düşünüldüğünde daha açıktırlar.
6- Gözlerinizi açın ve elinize bir kırmızı kalem alarak arkadaşınızdan geldiğini düşündüğünüz bu mektubun en önemli ve kilit noktalarını seçin ve işaretleyin. Sonra boş bir kâğıda ona tavsiyelerinizi sıralayın. Bu tavsiyeleri sıralarken olumsuz ifadelere yer vermemeye çalışın.
7- Yazdıklarınızı 2 defa okuyun ve gözleriniz tekrar kapayın. Arkadaşınızın size olan tavsiyelerini düşünün. Çoğu zaman hakkımızda söylenen şeylere yeni bir şekil verme arayışındayızdır. Çünkü başkalarının problemimizi çözmesini çok ta istemeyiz. Çözüm kendimiz tarafından bulunmuş olmalıdır.
8- Yaptığınız çalışmaya kısa bir ara verin veya vaktiniz varsa yazdıklarınızın tamamını bir araya getirin ve kimsenin görmeyeceği bir yere kaldırın. 6 veya 12 saat sonra tekrar okuyun ve problemin nasıl çözüleceğine dair oluşturduğunuz yöntemleri bir plana dökün. Vaktiniz yoksa hemen başlayın. Bu plan dâhilinde kalacağınıza dair kendinize bir söz verin.
Şu anda yaşadığınız problemin %75 ini aşmış durumdasınız. Atacağınız her adım problemin geri kalanını çözecek.
Bu yazıyı bitmez tükenmez dertlerim var diyenler için hazırladım. Kendi uyguladığım ve çok pratik ve uygulanabilir bir terapi…
Kendinize inanın. İçinizde patlamaya hazır o müthiş enerji sizin ateşlemenizi bekliyor.
Kendinizi nasıl düşünüyorsanız o’sunuz. Bir şeyi yapacağınıza inanırsanız emin olun yaparsınız ve bir şeyin olmayacağına inanıyorsanız, inanın olmayacak.
Görüşmek üzere...
EFKAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder